Görev ve Delegasyon Arasındaki Fark
Görev ve Delegasyon
Sözleşmeler yasasının birçok önemli kavramı vardır. Bunların iki tamamlayıcı konsepti delegasyon ve ödevdir. Çok ince bir çizgi, atamayı ve temsilciliği bölünür. Bu makale, her ikisinin özelliklerini tartışarak atama ve temsil etme arasındaki farkları vurgulamaya çalışmaktadır.
Ödev
Herhangi bir sözleşmede, bir tarafça tutulan haklar vardır. Tahsisçi olarak adlandırılan bu parti, haklarını başka bir tarafa devrettiğinde, süreç bir ödev olarak adlandırılır. Bir resim müteahhitiniz ve 200 dolara bir ev satmak için sözleşme yaptınız varsayalım. Şimdi bu parayı almaya hakkınızı başka bir kişiye devredebilirsiniz, bu da başka bir kişiye sözleşme hakkı verdiğiniz anlamına gelir. Burada, yükümlülükler yerine değil, ödev süreci ile aktarılan haklar olduğunu unutmamak önemlidir. Bu, bir sözleşme uyarınca yardımlarınızı başka bir tarafa aktarabileceğiniz anlamına gelir, ancak yükümlülükleri yerine getiremezsiniz. Bu yasağı özellikle belirtmek suretiyle herhangi bir sözleşme altındaki atamayı yasaklamak mümkündür.
Delegasyon
Delegasyon, sözleşme gereği yükümlülükleri başka bir tarafa devretmenin bir işlemidir. Dolayısıyla görevlerini yerine getirme sözleşmesi altındaki görevlerinize aktardığınızda, yükümlülüklerinizi devrettiğinizi ve haklarınızı başka bir tarafa vermediğiniz anlamına gelir. Aynı resim sözleşmesini kabul ederseniz, tüm evi boyama yükümlülüğünüz altındadır ve bu sorumluluğu delegasyon olarak adlandırılan başka bir tarafa veya şahsa aktarabilirsiniz. Unutulmaması gereken, yalnızca bu şekilde devredilebilecek sorumluluklar veya yükümlülükler değil, resimle uğraşmak için almanız gereken 200 $ olan hakları değil.
Delegasyon her zaman mümkün değildir. Örneğin, bir işte yiyecek düzenleme sözleşmesi verilen ünlü bir servisçiyi ele alalım. Bu, sözleşmenin veya sözleşmenin niteliğini değiştirdiği için, yiyecek temin etme sorumluluğunu diğer herhangi bir yemeğe aktaramaz.