Alfa ve Beta Glikoz Arasındaki Farklar

Anonim

Alfa-Beta Glikoz

döneminde okuduğunuzu hatırlarsanız, "glikoz" terimiyle karşılaşmak bizi tatlı bir şey düşünür hale getirir; bu da tabii ki doğrudur. Biyoloji veya kimya dersinde ne okuduğunuzu hatırlarsanız, glikoz bir karbonhidrat şeklidir; ve karbonhidratlar bize gün boyunca ihtiyacımız olan enerjiyi verir. Bizim insanlar için glikoz, metabolizmamızda çok önemli bir faktör olduğu için en önemli, basit şeker olarak düşünülür.

Glukoza basit bir şeker denir, ancak kimyası gerçekten karmaşıktır. Genellikle dekstroz diye anılan glikoz, 6 karbon atomu, 12 hidrojen atomu ve 6 oksijen atomundan oluşur. Birleştiğinde, çeşitli düzenlemeler biçiminde olabilir; böylece izomerler doğar. Kimyagerlerin keşfettikleri ilk iki izomer arasında alfa glikoz ve beta glikoz vardı. Her ikisi de glikoz kategorisine girer, fakat bu ikisinin arasındaki farklar nelerdir?

Eğer kimyasal yapılarını karşılaştıracaksak, alfa glikoz ve beta glikoz sadece karbon, hidrojen ve oksijen atomlarının birbirlerine yapış şekli açısından farklılık gösterir. Aynı kimyasal bileşime sahip olmalarına rağmen, atomlarının birleşim biçimi size iki farklı yapı sağlar. Alfa glikozda bulunan molekülleri tanımlarsak, sıkıştırılır, ancak kolayca ayrılabilirler. Öte yandan, beta glikoz molekülleri sağlam bir şekilde paketlenmiştir; Dolayısıyla, kolaylıkla ayrı tutulamazlar. Diğer bir deyişle, beta glikoz molekülleri çok dengelidir.

Alfa glikoz zincirleri nişastayı oluşturur. Nişastanın temeli alfa glikoz olduğundan basit şekerlere kolayca ayrılabilir. Bu arada beta glikoz zincirleri selülozu oluşturur. Nişastanın tersine, selülozun parçalanması kolay değildir; dolayısıyla mükemmel bir yapı malzemesidir. Bitkilerin lezzetli kısımları nişastadan oluşurken bitkilerin sert kısımları selülozdan yapılır.

Bitkiler, nişasta ve selüloz formunda bulunan glikoz için başlıca kaynaklar olduklarından onlara büyük ölçüde bağımlı oluruz. Bitkiler şekeri depolamak için nişasta oluşturmak için alfa glikoz zincirlerine ihtiyaç duyarlar. Bitkiler yapısal materyal oluşturmak için selüloz oluşturmak için beta glikoz zincirlerine ihtiyaç duyarlar. İnsanlar, selülozu çökertemediğimiz sürece nişastayı parçalama kapasitesine sahiptir. Durum bu olmasına rağmen, selüloz vücut sistemimizde hala önemlidir, çünkü selüloz aksi halde lif olarak bilinir. Fiber, sindirim sistemimizde önemli bir rol oynamaktadır. Selülozu sindiren hayvanlar, özellikle atlar ve inekler gibi hayvancılık hayvanları bulunur. Termitler de güçlü, yapısal selüloz parçalanabilir.

Özet:

  1. Alfa glikoz ve beta glikoz, kimyagerler tarafından keşfedilen ilk izomerler arasındaydı.Her ikisi de insan metabolizması için gerekli olan önemli glikoz formlarıdır.

  2. Alfa glikoz ve beta glukoz, aynı karbon atomu, hidrojen atomu ve oksijen atomu sayısına sahiptir. Bununla birlikte, bu atomlar molekül olarak oluşturulduğunda, iki, farklı, yapısal bileşik halinde düzenlenirler.

  3. Alfa glikoz kompakttır, ancak molekülleri kolayca ayrılabilir. Öte yandan, beta glikoz molekülleri çok dengelidir; dolayısıyla kolayca parçalanamazlar.

  4. Nişasta, alfa glikoz zincirlerinden oluşurken, selüloz ya da lif, beta glükoz zincirlerinden oluşur.

  5. Bitkilerin lezzetli kısımları genellikle alfa glikoz zincirlerinden oluşurken, bitkilerin sert kısımları genellikle beta glikoz zincirlerinden oluşur. İnsanlar nişastayı kolaylıkla sindirebilir, ancak selülozu veya elyafı sindirememekteyiz. Durum bu olsa da, selüloz veya elyaf halen sindirim sistemimizin işlevini iyileştirebilir.