Absürdizm ve Varoluşçuluk Arasındaki Fark
Absürdizm-Varoluşçuluk
Varoluşçuluk, 19. yüzyılda o zamanlar egemen olan düşünce okuluna isyanın bir sonucu olarak başlayan felsefi bir harekettir. Varoluşçular, bir bireyin deneyimlerinin hayatın her anlamının temelini oluşturduğuna inanan filozoflardır. Varoluşçuluğun çekirdeğinde birçok yorum getiren varoluş var. Birçok öğrenciyi varoluşçuluk ile benzerliklerinden dolayı felsefeye karıştıran Absürdizm adlı başka bir kavram daha var. İki kişinin eşanlamlı olduğunu ve birbirlerinin yerine kullanılmaları gerektiğini düşünen birçok kişi var. Bununla birlikte, gerçeklik, varoluşçuluk ile absürdizm arasında iki farklı felsefe olan farklılıklar olmasıdır.
VaroluşçulukVaroluşçuluk, varoluş ilkesi etrafında dönen felsefede baskın bir düşünce okuludur. Varoluşçılığın önde gelen savunucularından biri ve ilkidir Jean Sartre. Bu, açıklamak veya anlatmak zorlanan bir felsefedir. Aslında, varoluşçuluk, felsefenin bir dalı olarak ele alınmasından ziyade diğer bazı felsefe türlerini reddeden daha iyi anlaşılır.
Absürdizm, Jean Paul Sartre zamanında ortaya çıkmış bir düşünce okuludur. Aslında, Sartre'lı meslektaşlarının birçoğu Absürd Tiyatrosunu doğurdu. Böylece, felsefenin dünyasında kendi yeri olsa da, absürdizm her zaman varoluşçuluk ile ilişkilendirilmiştir. Ayrı bir düşünce ekibi olarak, saçmalık Avrupa varoluşçılığına karışanların yazılarıyla ortaya çıktı. Aslında, Albert Camus tarafından yazılan The Sithphus Efsâsı adlı eser, varoluşçuluğun bazı yönlerini reddeden saçmalıklar okulunda ilk otantik fuar olarak algılanıyor.
Absurdizm ve Varoluşçuluk arasındaki fark nedir?
• Absürdizm, yalnızca varoluşçuluğun ortaya çıkardığı bir düşünce okuludur.
• Varoluşçuluk, bireyin varlığının her şeyin üstünde ve öncesinde olduğunu ve öz varlığın varoluş kavramının varoluşçulukta merkezi öneme sahip olduğunu söylüyor.
• Dünyanın kişisel anlamı varoluşçuluğun özünde bulunurken absürdizmde, dünyanın kişisel anlamını gerçekleştirmek o kadar da önemli değildir.
• Absürdizm'in varoluşçuluk gölgesinden çıktığına inanılmaktadır, ancak birçokları varoluşçuluğun bir bileşeni olduğuna inanmaktadır.