Sahip Olunanla İhtiyaç Duyma Arasındaki Fark Fark

Anonim

ifadesiyle 'belirli bir şeyin yapılması gereken durumlarda' hem 'hem' hem de "gerek" ifadeleri gereklidir. Bazı durumlarda birbirlerinin yerine dava açılabilirler ancak farklı anlamları vardır ve her durum için uygun olmayabilirler.

Bu cümlelerin anlamı hakkında daha fazla bilgi edinmek için öncelikle kök cümlelerin anlamlarına bakalım.

'Have' çok anlam taşıyan bir kelimedir. Bu davayla en alakalı olan birincil anlam, bunun, bir şeye olan bir ilişkiyi elinde bulundurma anlamına olduğu, ancak mutlaka mülkiyeti ima etmediği anlamına gelmektedir. Örneğin, ebeveynleriniz olabilir, bu da sizinle sadece bir şekilde ilişkili kişiler olduğunun anlamına gelir. Daha fazla kelimesi, söz konusu olan kişinin bir şekilde onun için bir iddiası olduğu anlamına gelir ve 'sahip olmak' bu iddianın bulunduğunu açıklar.

Bu anlamdan dolayı 'var' epeyce başkasını almıştır. 'Gereken' ifadesinde bulunan 'olması gereken' anlamına gelen bir anlamtır. Bunu 'zorunluluğunuz var' demenin daha kısa, daha az beceriksiz bir yolu olarak düşünün.

"Kağıtları yarın çevirmeliyim. "

" Bildirileri yarın çevirmek zorundayım. "

" Bildirileri yarın çevirmek zorundayım. "

Bu cümlelerin üçü de aynı şeyi ifade ediyor. En büyük fark her birinin sesi. 'Zorunluluk' daha güçlü ve daha acil bir kelimedir; 'zorunluluğa' sahip olmak daha nöbetlidir, bu nedenle ilk cümle daha acil bir durumdur. Son iki yılda 'zorunluluğa' sahip olmak 'zorunda olmaktan' daha resmi ve aynı zamanda 'zorunda' gerekenden daha kısa sürelidir.

'zorunda' da mantıksal bir sonuç için kullanılan 'zorunluluk' ile ilgili başka bir anlam taşır.

"İlk kapı kilitli ve saniyede kükreyen sesler duyabiliyorum, bu yüzden üçüncü kapıdan geçmek zorundayım. "

Bu anlam, 'İhtiyaç duyulması' ifadesi ile paylaşılmamaktadır.

Öte yandan, 'İhtiyaç' sadece birincil anlam taşıyor. Bir şey için bir şartı ifade eder. Örneğin tıbbi gereksinim, sağlığınızı korumak için yapmanız gereken bir şeydir. 'İhtiyaç duyulması' ifadesi, başka bir şeyin olabilmesi için belirli bir eylemin yapılması gerektiğini açıklar.

Bu, ikisi arasındaki farkı bize getiriyor. Eğer başka bir şey yapmak için bir şey bir gereklilikse, o zaman 'ihtiyaç' kullanırsınız. Başka bir hedefi ne olursa olsun yapmak zorunda olduğunuz bir şey varsa, o zaman 'zorunluluk' kullanırsınız.

"Fransa'ya gitmek istiyorum, bu yüzden bir pasaport almam gerekiyor. "

" Ayrılmadan önce tüm ışıkları kapatmam lazım. "

" Kilo verebilmek için daha fazla sebze yemeliyim. "

" Kendi başına baş etmek zorunda kalacak. "

Bunlar teoride kullanılıyor. Uygulamada, işler çok daha karmaşıktır.Bunun nedeni, iki kategori arasında örtüşme olmasıdır. Örneğin, birçok yükümlülük ihtiyacı vardır. Bir şey yapmak zorunda kalırsanız, bunun nedeni, yükümlülüğün yerine getirilmesiyle gerçekleşmesi gereken iyi şeylerin olmasını istediğinizde genellikle geçerlidir. İstisna, birisinin hayatını kurtarmak gibi uğruna yapılan bir şey olacaktır, çünkü gelecekteki sonuçlar yüzünden değil doğru olan şeydir.

Genel olarak, ikisi arasındaki en iyi fark, hedef belirlendiğinde, cümlede olsun, yakındaki veya karanlık olduğunda bir mum yakmak gibi ima yoluyla 'ihtiyaç' duygusunu kullanmaktır. Bu ayrıca, zımni olduklarından temel ihtiyaçlara da işaret edebilir. Yaşamak için yemek yemeniz gerektiğinden, yemek bir örnek olacaktır.

Bununla birlikte, iki cümleyi çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılabilir, bu nedenle pek çok kişi birbirinin üzerinden bir şikayet edecektir.