Dil ve Okur Yazarlık Arasındaki Fark

Anonim

Dil-Okur Yazarlık

için ne kadar önemli olduğunu da biliyoruz insanların birbirleriyle iletişim kurmalarında dilin önemi. Bir bireyin, yaşadığı topluma olumlu bir şekilde katkıda bulunabilmesi için bugünün dünyasında okur yazar olmasının ne kadar önemli olduğunu da biliyoruz. Bununla birlikte, bir dili bilmek, bir kimsenin okur-yazar olması için yeterli değildir; ancak bir dilde yeterince okuryazar olduğu düşünülür. İki kavram, birçokları için benzerliklerinden dolayı biraz kafa karıştırıcıdır. Bununla birlikte, dil becerileri okur yazarlık becerilerinden tamamen farklıdır ve bu farklılıkların herkes için önemli olduğunu bilmek önemlidir.

Dil

Dil, insanların birbirleriyle etkileşim kurmasına ve işbirliği yapmasına izin veren sosyal bir araçtır. Bir dil olmaksızın, duygularımızı ve duyguları başka bir kişiye aktarmak imkansız hale gelir. Belli bir dil hakkında konuşurken, çoğunlukla dilin konuşulan kısmı hakkında endişe duyuyoruz. İngilizce bildiğinizi söylüyorsanız, genel varsayım, dilin iyi konuşulup anlaşılabildiğidir. Dil, toplumsal etkileşimin bir hediyesidir ve bir çocuk, yalnızca ailelerinden ve ailenin diğerlerinden onları dinlediği için, bir dilde sözcükleri öğrenmeyi öğrenir. Bir çocuğun bir okula gidebileceği zamana kadar anadilinde düzgün konuşur. Dil, başkalarıyla konuşma ve sözlü iletişim kurmayı öğretir.

Okur Yazarları

Bir dil konuşulmakla sınırlı değil, o dilde okumak ve yazmak mümkün olmak son derece önemlidir. Okur yazarlık kavramı budur. Okur yazarlık sadece konuşulan dili değil, aynı zamanda yazılı dili ve onu kavrayabilme becerisini de kapsar. Bu nedenle, bir dilde konuşabilen, ancak alfabeyi okuyamayan ve aynı zamanda bu dilde yazamayan bir kişiye o dilde okuma yazma bilmeyen denir. Bir çocuğun fen ve matematik gibi diğer konuları öğrenmesini umduğunu okur yazar hale geldikten sonra.

Dil ve Okur Yazarlık arasındaki fark nedir?

• Eğer bir kişi bir dil biliyor ve akıcı bir şekilde konuşabiliyor, ancak o dilde alfabeyi okuyamıyor ve yazamıyor ise okur yazar olmuyor.

• Böylece, dil ve dil okuryazarlığı iki özel öneme sahiptir ve okur yazarlık herkes için bir zorunluluktur.

• Okuryazarlık, bir dilin sembollerini veya alfabelerini anlama ile ilgilidir. Yalnızca okur yazar hale geldikten sonra kaydedilen bir şekilde veya bilgisayar gibi elektronik bir ortamda iletişim kurabildikten sonra.

• Okur yazarlık, birinin gerçek potansiyeline erişmesine izin veren bir okur-yazarlığı olduğu için, birinin hedeflerini gerçekleştirmek için attığı ilk adımdır.

• Bir dil bilip bilmediğimiz sorulduğunda, çoğumuz konuşulan dili düşünse de, dil okuryazarlığı bir dilin bir parçasıdır.

• Belli ki kişi dil bilen birçok gelişmekte olan ülke vardır, ancak okur yazarlık seviyeleri oldukça düşüktür.