Ne Dediğiniz ve Yaptığınız Nesneler Arasındaki Fark

Anonim

söz konusu değil, yaptığınız işi

İdeal bir durumda, söylediğiniz ve yaptıklarınız özdeş olmalıdır, ancak sıklıkla bunun halkın büyük çoğunluğu için geçerli olmadığı görülür. Söz ve yapılış arasındaki bu farkın nerede ve nerede ortaya çıktığı, psikologlar ve sosyologlar için bir meseleydi ve ilginç okumalar yapıyor. Bu yazıda, söz ve yapım arasında bir ilişki bulmaya çalışılacak ve farklılıkların arkasındaki nedenler araştırılacaktır.

İnsanlar sosyal bir hayvandır ve kimsenin kendi başına olup bitenler tarafından etkilenmeden uzak kalması imkansızdır. Başkalarının kendimiz hakkında söylediklerini hepimiz için çok önemli ve birkaç izole kılıfı yasaklayarak, davranışlarımızı hayatımızda önemli olan başkalarının beğenilerine göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Bu, algılanan benliğimiz ve kendimiz için kendimiz kurmaya çalıştığımız benlikte bozulmaya neden olur. Bu örneği ele alalım.

Bir erkek bir kadınla evlendiğinde, hem bazı konularda ortak görüş, hem de farklı hoşnutsuzluk ve hoşnutsuzluklar vardır. Her ikisi de birbirini ilgilendirirken, çatışmaları önlemeye çalışırlar ve diğerlerinin ne istediğini söylemeye ve yapmaya eğilim gösterirler. Fakat bu sadece eşin yatıştırmak içindir ve çiftin özgün niteliğini değil, ikisinin de diğer kişinin yokluğunda sevdikleri davranışlara girdiği bir duruma yönelme eğilimindedir. Bu, psikolojik olarak çok rahatsız edicidir ve her iki eşin de temel kişiliklerinde değişiklikler meydana getirir.

Her zaman ve durumlarda söylediklerinizi yapmak arzu edilirken açık ve pratik nedenlerden dolayı mümkün değildir. En önemlisi, akran baskısıdır, çünkü grubun yaptığı şeyi yapmanız gerektiğini düşünürsünüz ve ne yapmaktan hoşlanmıyorsanız. Benzer şekilde, toplumsal baskılar yüzünden tekrar söyleyeceğiniz şeyleri yapmak da mümkün değildir.

Kısacası:

Yaptığınız şeyle ne yaptığınızı vs

• İddianamede

dediğiniz ve ne yapmanız gerektiği

• Ancak, akran baskısıyla, söylediklerinizle

da sürüncemeyin • Bu, kişinin temel kişilik özelliği için iyi değildir, çünkü kişinin kendisini algılaması ve diğerlerinin benlik konusunda çarpıtılması vardır.