Kofaktör ve Koenzim Arasındaki Farklar
Kofaktör vs Koenzim
Vücudumuz sadece milyonlardan değil, milyarlarca hücre, birim, grup, enzimden ve sistemden oluşmaktadır ve vücudumuzun birçok konusunun her birine ayak uydurmanın çok zor olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bu makaleyi okuyan herhangi bir laymanın konuyu tam olarak anlayabileceğini ve umarım bir kofaktörü bir koenzimden doğru bir şekilde ayırt edebilecek olmasını sağlamaktadır.
Önce her terimi tanımlayarak başlayacağız.
Yardımcı nedir?
Bir kofaktör, protein olmayan bir kimyasal bileşiktir. Proteinle bağlıdır ve proteinin biyolojik aktivitesinde gereklidir. Onlar için bir başka terim 'yardımcı moleküller' çünkü biyokimyasal dönüşümlerde yardımcı oluyorlar. İki tür kofaktör vardır:
Koenzimler
Protez grupları
Koenzimler, gevşek bir şekilde bir enzime bağlanan kofaktörlerdir.
Protez grupları, bir enzime sıkıca bağlı kofaktörlerdir.
Ek bilgi olarak, bir enzim bir kofaktör olmadan olabilir ve buna apoenzim denir. Bir enzim, yardımcı faktöre sahipse ve bir holoenzim olarak adlandırılırsa, tamamlanmış sayılır.
Koenzim nedir?
Öte yandan bir koenzim, küçük ve organik olmayan bir protein molekülüdür. Enzimler arasında kimyasal gruplar taşır. Enzim yapısının bir parçası olarak görülmez. Vitaminler bir koenzimin iyi örnekleridir. Enzimler arasında kimyasal gruplar taşırlar. Onlar için bir başka terim de, ortak alt yapılardır.
Özetlersek, bir kofaktör ve bir koenzim arasındaki farklar burada:
Bir koenzim, bir kofaktör türüdür. Bir enzime gevşek bağlı kofaktördür.
Kofaktörler, proteinlere bağlı olan kimyasal bileşiklerdir.
Bir koenzim, protein olmayan bir molekül iken bir kofaktör, protein olmayan bir kimyasal bileşiktir.
Vücudumuzda enzimlerin çok önemli olduğunu anlamak önemlidir. Metabolizmanın düzenlenmesine yardımcı olurlar. Vücuttaki kimyasal reaksiyonların kontrolünde yardımcı olurlar. Bu nedenle, koenzimler ve kofaktörler hakkında bilmek, vücudumuzun süreçlerinde oldukça önemlidir. Yeni başlayanlar için, koenzimler ve kofaktörler enzimleri kimyasal reaksiyonları hazırlayarak, sunarak ve değiştirerek vücuda değişim getirmek ve değiştirmek için enzimlerle birleştirirler. Aynı zamanda, belli kimyasal reaksiyonları elde etmek için kofaktörler ve koenzimler gereklidir.
Anlaşılması kolay bir örnek vermek gerekirse, sindirim hakkında konuşalım.
Sindirim bir kimyasal reaksiyon. Sindirim sırasında mide, büyük gıda moleküllerini daha küçük olanlara parçalamaktadır. Parçalandıklarında şeker haline gelen molekül parçaları vardır. Ne olur bu şeker farklı bileşiklere metabolize olur.Bu bileşikler enerji açığa çıkardı. Bu sadece bir bölüm. Bu gerçekleşen çeşitli kimyasal reaksiyonlar vardır ve enzimler bu kimyasal reaksiyonların vücutta düzgün şekilde çalışmasını sağlamada çok önemlidir.
Kofaktörler, bu kimyasal reaksiyonların vücutta ne kadar hızlı tepki vereceğini ve onları kontrol altına alacakları, kontrol edip ayarlayacakları koenzimlerle aynı amaca hizmet ediyor. En büyük fark, koenzimler organik maddelerken, kofaktörler inorganiktir.
Koenzimler ara taşıyıcılar olarak işlev görürler. Bu, spesifik atomların spesifik gruba uygulanmasını ve böylece genel reaksiyonun gerçekleştirildiğinden ve sonuçlandırıldığından emin olunması anlamına gelir. Diğer yandan, kofaktörler, inorganik maddeler olarak sınıflandırıldıklarından, katalizin ne kadar hızlı gerçekleşeceğini artırmak için gereklidir ve gerekir.
Vücudumuzda kesinlikle içinde birçok şey var. Vücudumuzdaki pek çok farklı sistem ile, kesinlikle olması gerektiği gibi çalışmasını sağlamak için, kimyasal veya başka türlü bir reaksiyon türüne ihtiyaç duyulmaz.